IŞİD’in Kobanê’ye yönelik akınlarına karşı 6-8 Ekim 2014’de gerçekleşen protestolar münasebet gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Liderleri, Merkez Yürütme Heyeti (MYK) üyelerinin de ortalarında bulunduğu 17’si tutuklu 108 ismin yargılandığı Kobanê Davası’nın 20’nci duruşmasının 8’inci oturumu, Sincan Cezaevi Yerleşkesi Duruşma Salonu’nda görüldü. Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi heyeti tarafından görülen davanın duruşmasına Halkların Demokratik Partisi (HDP) vilayet ve ilçe örgütü üyeleri, Hukuk ve İnsan Hakları Komitesi avukatları, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar ve çok sayıda izleyici katıldı.
Sincan Bayan Kapalı Cezaevi’nde bulunan siyasetçilerin bir kısmı duruşmaya gelirken, farklı cezaevlerinde bulunan siyasetçiler, duruşmaya Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.
Mezopotamya Ajansı’nın aktardığına göre duruşmada alan eski HDP Eş Genel Lideri Selahattin Demirtaş, Anayasa’nın 83/1 hususunu anımsatarak, milletvekillerinin siyasi niyetlerini tekrarlamak ve açığa çıkarmak noktasında dokunulmazlıkları hasebiyle sorumlu tutulamayacağını ve bu fikirlerinin beyan edilme yerinin Meclis ile sonlu tutulamayacağını söyledi.
HDP’lilerin siyasi faaliyetlerinin sorumsuzluk kapsamında ele alınması gerektiğine belirten Demirtaş, HDP’ye yönelik yargılamalarda bu konunun göz önüne alınmadığının altını çizerek, şunları söyledi: “AİHM, ‘Başvurucuların yargılamalarının tüm kademelerinde sorumsuzluk haklarını hatırlatmalarına ve itiraz etmelerine karşın bunun göz önünde bulundurulmasını mahkememiz şaşkınlıkla karşılıyor’ dedi. Yürüyüş, kanıyı söz etmenin bir yoludur. Bu türlü bir unsur yokmuş üzere davranıyorsunuz. Halbuki 83/1 unsuru ‘Sorumlu tutulamazlar’ diyor. Dava açma, söz almaya çağırma üzere hiçbir faaliyet 83/1 unsuru yeterince yapılamaz. Evraka Meclis konuşmaları tutanakları geliyor. Ne mahkeme ne savcı bunları okuyup kıymetlendiriyor. Her tutuk münasebetinde ve mütalaanızda ise açıklamalarımız tutuk münasebeti yapılıyor. Meclis konuşmalarımız ve dışarda yürüttüğümüz siyasi faaliyetlerin uyumluluğa baktınız mı? Hayır. Zira baktığınız takdirde sorumlu tutulamayacağız.”
‘KONUŞMALAR TUTUK MÜNASEBETİ YAPILDI’
Sorumlu tutulamayacağı konuşmaların 6 yıldır tutuk münasebeti yapıldığının altını çizen Demirtaş, mahkemenin bütün tutuk münasebetlerinin tamamının 83/1 kapsamında yine kıymetlendirilmesi gerektiğini söyledi. Bu yapılmadığı takdirde 83/1 unsurunun tanınmayacağını belirten Demirtaş, CMK’nin Anayasa’nın altında olduğuna işaret ederek, şu sözleri kullandı: “AİHM; Anayasayı uygulamayan, 83/1’i değerlendiremeyen mahkemeyi şaşkınlıkla karşıladı. Koskoca bir devletin heyeti AİHM heyetinin gözünün içine baka baka ‘değerlendirdik’ diye palavra söyledi, lakin buna ait tek bir doküman dahi sunamadı. Mahkemenin orta kararlarında ‘Anayasayı tanımıyoruz’ diyorsunuz lakin CMK 100’ü gözümüzün içine soka soka ‘tanıyacaksınız’ diyorsunuz. Anayasayı tanımayan bir yargı meşruiyetini yitirmiştir. Anayasa’nın Kürtlere muhaliflere uygulanmayacağına dair bir karar mü var? Halk bize oy vermekle bize bu hakkı sağladı. Bu hakkı elimizden alamazsınız.”
‘SAVCI ERDOĞAN’IN BEYANLARININ ALTINI DOLDURUYOR’
Demirtaş, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Biz yorulmadık. Demiri çürütebildiniz, betonu çürütebildiniz, bizi çürütemediniz. Aleyhimizde olan evrakın tek ve en güçlü kanıtını biz sunduk. Evrakta bu kanıtın altı doldurulmaya çalışılıyor. Evrakın tek kanıtı Recep Tayyip Erdoğan’ın bizi suçlayan beyanlarıdır. Erdoğan’ın açık şahit sıfatıyla bize yönelik suçlamalarıdır. Erdoğan elindeki medya ordusunu faaliyete soktu. Hakkımızda binlerce makale, milyonlarca tweet, binlerce televizyon programı yapıldı ve bizim bir davet yaparak kendi tabanımızdaki insanları katlettiğimiz olgusunu kendi tabanına oturttu. Bunun palavra olduğunu biliyorlar. ‘Sefamızın, rantımızın sürmesi için Kobanê’deki bütün kabahatleri bunların üstüne yıkmamız lazım’ diyorlar. Siz bu siyasi hedefin altını doldurmaya çalışıyorsunuz. Tıpkı hususlardan mütalaa ve tutuk kararları veriliyor.
‘BİZ, TEK ADAM REJİMİNİN İNŞASI İÇİN TUTUKLANDIK’
Çok kritik bir siyasi etaba geldik. Biz, tek adam rejiminin inşası için tutuklandık. Bahçeli ve Erdoğan’ın maksadı buydu ve yaptılar. Buradan çırpınmamıza karşın muhalefetin yanılgıları yüzünden yaptılar. Muhalefetin yanılgıları nedeniyle evet oyu çıktı. Halk evet demedi, sandığı koruyamadılar. OHAL ortamında referanduma gidilmemeliydi. O devir partimizin birkaç sözcüsü hariç kimse meydanlarda bizden kelam etmiyordu. 12 milletvekili hapisteyken, Meclis’te anayasa oylaması yaptılar, referandum yaptılar. Siyasi bir saik, siyasi bir hedef, 2017 referandumu için tutuklandık. İdris Baluken akabinde tahliye edildi. Hesap hepimizin tahliyesiydi. Bu sefer ise seçim nedeniyle İdris Baluken kanunsuz bir biçimde yine tutuklandı, bizim tahliyemiz de durduruldu. 2018 seçimleri beklenecek dendi ve HDP’ye baskı içerde, dışarda ve cezaevlerinde artırılmaya devam etti. 2018 yılında cumhurbaşkanı adayı gösterildim. Bu süreçte tahliye talebim reddedildi. 2018 seçimleri gayrimeşru bir seçimdir. Dışarıda olmam gereken bir seçim bensiz yapıldı. Bizi tasfiye edenler tasfiye oldular. Bu yüzden HDP dimdik ayakta.
‘2017 REFERANDUMUNDA HDP VE CHP’NİN BİLGİSAYAR SİSTEMİ ÇÖKERTİLDİ’
2017 referandumunda HDP ve CHP’nin bilgisayar sistemi içerden çökertildi. Dünyanın bütün kıtalarında server kiraladık ve her tutanak genel merkezimizde ve kiraladığımız serverlara aktı. 2015 seçimlerinde tek bir oyumuz çalınamadı. 2017’de tıpkı gece HDP ve CHP’nin bilgisayar sistemleri durdu. İki parti de ıslak imza ile YSK datalarını o gece yapamadı. O yüzden herkes hazırlığını bu kumpaslara nazaran yapsın.
‘KARAR İKTİDARA LAZIM’
Mahkemeniz bu kumpası 2023 seçimlerinde sürdürmeye çalışıyor lakin başaramayacaklar. Tıpkı Diyarbakır Belediyesi’ne kayyum atanması kullanılarak İstanbul tehdit edildi. Soylu, Anayasanın verdiği yetkiyi gösterdi. Haydi oradan, Anayasa kumpas kur diye sana bir yetki vermedi. Şebnem Korur Fincancı ve TTB’ye ‘terör soruşturması’ açıldı. Dün saymanımız hakkında ceza çıkarıldı. Elimizdeki mütalaa bunlardan bağımsız değil, tam modülü. Siz bu komplonun küçük bir kesimi olarak konumlandınız. Bu mütalaa ve duruşma sonrasında verilen orta kararlar iktidara lazım.”
‘GÖRÜNEN O Kİ PARTİMİZ HDP KAPATILACAK’
İsmail Çataklı’nın iki kardeşinin FETÖ’den arandığına ve Çataklı’nın sözlerinin siyasi tabir olduğuna dikkat çeken Demirtaş, Çataklı’nın sözlerini kabul etmediklerini söyledi. Demirtaş, “Tüm kirli işlerini yargıya yaptırdıkları için yargıyı dokunulmaz kılmaya çalışıyorlar. Yargının içinden 4 bin 500 FETÖ’cü çıktı. Muhalefeti ezmeye çalışan bütün savcı ve yargıçlara manevi müdafaa zırhı hazırlanıyor. Aleni MHP-AKP militanı. Seçime yanlışsız giderken hukuku uygulama üzere bir gaflete düşmenizi beklemiyoruz. Siz bize siyasi saiklerle yaklaşıyorsunuz, biz de savunmalarımız siyasi kapsamda yapıyoruz. Görünen o ki partimiz HDP kapatılacak, Hazine yardımı engellenecek, bütün inançların birlikte en özgürlükçü yaşama kavuşabileceğine inanan bireylerin kurup büyüttüğü partimiz o denli gözüküyor ki kapatılacak. Fakat HDP fikriyatı da uğraşı de bu seçimle tekrar ortaya çıkacak. Hükümet yetkililerin İmralı’daki görüşmeleri tıkandı. Erdoğan’ın talimatı ile İmralı’ya giden heyet tıkandı ve düğmeye basıldı” halinde konuştu.
‘BİZ BU SEÇİMİ HERKESE KAZANDIRACAĞIZ’
Savcılık mütalaasında iddianamede olmayan hususların yer aldığını ve argümanların tümünün palavra olduğunu söyleyen Demirtaş, şöyle devam etti: “Van’da polis panzeri su sıkıp alevleri söndürmek yerine, caddenin kenarındaki minibüsleri ite ite ateşe atıyor. Her olayın kapsamlı boyutu araştırıldı fakat ispat edilemiyor. Bunları ‘örgütün talimatları doğrultusunda yaptığınız ispat edildi’ diyor savcı beyefendi. Madem hepimiz ‘örgüt yöneticisiyiz’, bu tutuk devamının manası ne? Biz buradan çıkıp ‘Pes Partisi’ kuracağız desek, hür kalır mıyız? HDP kapansa da açık kalsa da biz HDP’liyiz, o yüzden içerdeyiz. Abdullah Öcalan, teklifleri ve fikri değerli biridir. Son görüşme de bu yüzden yapılmıştır ancak ikna edilememiş ve havuç-sopa siyaseti uygulanmıştır. Yıllardır sopa gösteriliyor. Partimizi kapatabilirler, Hazineden yardımı kesebilirler lakin biz bu seçimi herkese kazandıracağız. Dirençliyiz, güçlüyüz.” (HABER MERKEZİ)
