ANKARA – Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) Ankara’da yapılan Genel İdare Şurası toplantısı için bir ortaya gelen TTB Merkez Kurulu üyeleri, TTB seçili konseylerinin ve kollarının temsilcileri ile tabip odalarının yöneticileri ve temsilcileri TTB önünde açıklama yaptı.
10 Ocak’ta Ankara’da görülecek Merkez Konseyi’nin vazifeden alınması davası ve 11 Ocak’ta İstanbul’da görülecek Dr. Şebnem Korur Fincancı hakkında ‘örgüt üyeliği’ savıyla açılan davanın hatırlatıldığı açıklamada, tabiplere ve toplumun tüm kesitlerine TTB’ye yönelik baskılara karşı dayanışmanın güçlendirilmesi daveti yapıldı.
‘TTB SUSTURULAMAZ’
TTB Merkez Kurulu II. Lideri Dr. Ali İhsan Ökten tarafından “TTB Susturulamaz” başlığıyla yapılan açıklamada, “Birileri artık güçlü olabilir fakat haklı değiller. Unutmayalım ki gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkmak üzere bir huyu vardır. Bunu yakın vakitte pandemi datalarında de daima birlikte gördük. Muktedirlerin o zamanki telaffuzlarını de toplum hatırlıyor, TTB’nin bilimsellik gayretini de…” denildi.
TTB’ye yönelik davalara toplumun tüm kısımlarının davet edildiği açıklamada öne çıkan başlıklar şu halde sıralandı:
MESLEK HAKKININ GASPINA KARŞI DURMALIYIZ: Söylemimiz/talebimiz muhakkaktır: Toplumun sağlıklı olabilmesi, lakin sıhhate bütünlüklü yaklaşımla mümkündür. Bunun için bireylerin ve toplumun, ekonomik-siyasal-ekolojik-sosyal-fiziksel-biyolojik güzellik halinin tam olması gerekir. Tüm sıhhat çalışanlarının insanca yaşayabileceği, emeklerinin karşılığını alacağı geliri ve çalışma şartları sağlanmalıdır. Sıhhat sisteminde sıhhat ile ilgili gerekli her türlü süreç, tüm nüfus için parasız olmalıdır. Sıhhat sisteminin temelini birinci basamak sıhhat hizmetleri oluşturmalı, basamaklı bir sıhhat sistemi modeline geçilmelidir. Mezuniyet öncesi ve sonrası tıp eğitimi tekrar nitelikli hale getirilmelidir. Bilim ve teknoloji kâr hedefiyle değil; mevcut ve gelecekteki toplumsal gereksinime nazaran kullanılıp geliştirilmelidir. Hekimliğin yüzyıllardan beri gelen mesleksel bağımsızlık, mesleksel özerklik ve meslek hakkının gaspına karşı durulmalıdır.
TTB’NİN EN BÜYÜK DESTEĞİ TOPLUMDUR: Demokrasilerde kıymetli olan toplumun sorumluluk verdiklerini en güçlü iştirak sistemleriyle seçebilmesi ve denetleyebilmesidir. Lakin ne yazık ki son periyot birçok örnekte mevcut iktidar anlayışının en büyük probleminin seçilmişlerle ve denetlenmekle olduğunu görüyoruz. Demokratik ülkelerde en geniş yetkilerle donatılan, mesleksel bağımsızlıkları garanti altına alınan meslek örgütleri; ne yazık ki totaliter rejimlerde yetkileri kısıtlanan, mesleksel ve mali özerklikleri daraltılan, halkın ve meslektaşlarının faydasına tavır aldıklarında iktidarlar tarafından amaç haline getirilen bir anlayışla karşılaşmaktadırlar. TTB’nin en büyük desteği toplumdur, doktorlardır. TTB bu güç ve sorumlulukla üzerinde oluşturulmaya çalışılan algılarla; linç kampanyalarıyla; baskılarla dün olduğu üzere yarın da uğraş edecek birikim ve inanca sahiptir.
SÖZ VERİYORUZ: Biz bugün burada TTB Genel İdare Heyeti (GYK) için bir ortaya gelmiş olan tabip odalarının yönetici/temsilcileri, TTB kollarının temsilcileri, seçili heyetlerimizin temsilcileri, TTB Merkez Kurulu üyeleri olarak doktorlara ve topluma; sağlıklı, emeğimizin sömürülmediği, demokrasi ve barışın bâki olduğu bir gelecek için çaba edeceğimize buradan bir sefer daha kelam veriyoruz.
TÜM KISIMLARI DAVET EDİYORUZ: 8 Ocak Pazar günü 18.00’da TTB binamızdaki “TTB ile Dayanışma Nöbeti”ne; 9 Ocak Pazartesi günü 18.00’da TTB binamızdaki “Ulusal ve Memleketler arası İştirakli Panel/Forum”a; 10 Ocak Salı 14.30’da TTB Merkez Kurulumuzun misyondan alınması için Ankara Dışkapı Adliyesi 31. Asliye Hukuk Mahkemesi’ndeki duruşmamıza; 11 Ocak Çarşamba günü 10.00’da TTB Merkez Kurulu Lideri Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın İstanbul Çağlayan Adliyesi 24. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davasına tüm emek demokrasi güçlerini, toplumun tüm kesitlerini bir defa daha davet ediyoruz. Biliyoruz ki “Dayanışma tüm ezilenlerin inceliğidir” ve inanıyoruz ki bu baskı dolu ve karanlık günleri, dayanışma ve önlüğümüzün beyazıyla aşacağız. Topluma ve doktorlara sözümüzdür. (DUVAR)
