Haber Türk muharriri Nagehan Alçı, İstanbul’daki Pera Palas Otel’de tesadüfen karşılaştığı AK Parti Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu ile yaptığı 3 saatlik söyleşiyi köşesine taşıdı. Zehra Taşkesenlioğlu, cezaevindeki eşi Ünsal Ban ve ağabeyi eski SPK Lideri Ali Taşkesenlioğlu ile ilgili suçlamalara cevap verdi, “Şimdiki aklım olsaydı Tayyip ve Emine Erdoğan’a yaşadıklarını birinci baştan anlatacağını söyledi.
Ünsal Ban’a verdiği 2.5 milyon dolarlık borç ve Ünsal Ban’ın kendisine aldığı yatla ilgili açıklamalarda da bulunan Zehra Taşkesenlioğlu, elinde bıçakla servis edilen manzaraları sırasında kullandığı tabirlerde kendi ağabeyini kastetmediğini belirtti. Taşkesenlioğlu, “Ben bayan cinayetinin alasını yşadım” tabirini kullandı.
Nagehan Alçı’nın yazısından bir kısım şöyle:
Evliliğinizden bahseder misiniz, diye girdiğimde başladı anlatmaya Taşkesenlioğlu…
“Nagehan Hanım ben 45 yaşında evlendim lakin aslında o evlenen kız 18 yaşındaydı. Ben hiç aşık olmamıştım hayatımda. Ünsal ile tanışınca, onu ailemin, arkadaşlarımın, kaybettiğim babamın, elhasıl her şeyin yerine koydum. Bir de çocuk sahibi olmak istedim.”
…
Zehra Taşkesenlioğlu 1992’den beri siyasetin içinde bir isim olduğunu söylüyor. Refah Partisi Bayan Kollarında siyasete başlamış, Fazilet Partisi’nde İstanbul Vilayet Lider Yardımcılığı yapmış, sonra lisan öğrenmek ve yüksek öğretimine devam etmek için ABD’ye gitmiş ve AK Parti kurulurken Türkiye’ye dönüp başından itibaren partide çalışmış, 2015’te milletvekili olana kadar vilayet başkanlığında vazife yapmış. Erzurumlu, 4 kız, 2 erkek kardeşi var (biri vefat etmiş), babası medrese kökenli bir din alimi iken Marmara Üniversitesi’ne atanıyor ve aile 83’te İstanbul Fatih’e göçüyor.
Zehra Taşkesenlioğlu 2018’da iktisat bakanlığında vazifeli iken bir danışman kümesi kurulması fikri ortaya çıkmış, Ünsal Ban’ın ismini birinci olarak o denli gördüğünü söylüyor, yani bir CV’nin üzerinde. Birbirlerini Twitter’dan takibe almışlar ve akabinde Ban’dan gelen kahve daveti ile arkadaşlık başlamış…
“BEN BAYAN CİNAYETİNİN ALASINI YAŞADIM, CANLI DİRİ ÖLDÜM”
Bunları anlatırken ortada gözü dalıyor ve şöyle diyor Taşkesenlioğlu: Tek isteğim boşanmaktı Nagehan Hanım, tek cürmüm ondan ayrılmak istemekti. Boşanmak istediğim için tüm cürümleri ortaya çıkacak diye bunlar başıma geldi. Ben bayan cinayetinin alasını yaşadım, üçüncü sayfa haberlerine mevzu oldum ben canlı diri öldüm! 30 sene evvel ölmüş babamla ilgili bile iftiralar attılar, konutumda elimde bıçaklı imgelerim yayınlandı, çırılçıplak bırakıldım. Neden bu acıları ben yaşadım?”
Zehra Taşkesenliığlu’nun elinde bıçakla ve başı açık olarak meskeninde Ünsal Ban ile konuşmasını Ban internete servis etmişti. Orada “Lanet olsun size de kazandığınız paraya da’” diye bağırıyordu Taşkesenlioğlu. Borsa manipülasyonlarından kazanılan yasadışı paradan bahsediyordu.
‘Siz’den kastının ağabeyi Ali Fuat Taşkesenlioğlu ve Ünsan Ban olduğu argüman edilmişti. Sordum.
“Orada Ünsal ve onun erkek kardeşine söylüyorum. O ikisi tüm kriminal işleri yaptılar. Kast ettiğim benim abim değildi, çarpıttılar” dedi.
Peki eline bıçak alma raddesine gelmiş bir bayan Sedat Peker’e husus olana kadar neden boşanmaz?
“Bana şantaj yapıyordu, çekindim” diyor.
O süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan ya da Emine Erdoğan’a gidip yaşadıklarınızı anlatmayı neden düşünmediniz? diye sordum.
“Şimdiki aklım olsa sarfiyat anlatırdım Nagehan Hanım lakin evlenirken şahit yapmışım, bunları anlatmak olmaz üzere geldi, gitmedim” cevabını veriyor.
Taşkesenlioğlu-Ban çifti 2019’da evlendiler, öncesinde Ban Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nde rektörlük yapmış ve hakkında Türk Hava Kurumu şikayetçi olup birçok vahim yolsuzluk savı ortaya atmıştı. Bunlara karşın neden evlendi? Ailesi itiraz etmedi mi?
“O tezleri sözlendikten sonra öğrendim, aslında bir birçoklarını sildirmişti, kayıtlarda yoktu, son süreçte yine sirkülasyona girdi suçlamalar. Benim öğrendiğim üniversite bütçesinden armağan almak üzere birkaç şeydi, nişanlanırken vazgeçme noktasına geldim lakin vazgeçemedim işte Nagehan Hanım, pişmanım.”
SPK Başkanlığı yapan ağabeyinin ismi ile Ünsal Ban’ın borsada manipülasyon yaptığı ve Ali Fuat Taşkesenlioğlu ile birlikte “içeriden öğrenenlerin ticareti” prosedürüyle büyük yasadışı paralar kazandığı argümanını hatırlattım…
“Bakın Nagehan Hanım; abim Nisan 2021’de konutumuzu bastı, Ünsal’ın ismini kullanarak insanlardan para aldığını duymuş. İsmimi masalara meze ediyormuşsun, dedi. Bir daha da konuşmadı Ünsal’la, annemin cenazesinde dahi konuşmadı. Abim ile Ünsal Ban, o kriminal borsa işlerinde ortak değil. İnanın bana”
KOCASINA VERDİĞİ 2,5 MİLYON DOLAR
Zehra Taşkesenlioğlu boşanma sürecinde Ban’a verdiği 2.5 milyon doları talep etti. Bu sayı da çok konuşuldu.
2.5 milyon dolar önemli bir sayı. Zehra Taşkesenlioğlu bu parayı nasıl ve nereden bulmuştu?
“Nagehan Hanım 2.5 milyon doları Ünsal’a ofis alması için 2019’da verdim. O vakit TL karşılığı bugünkü üzere değildi, 10-11 milyon TL idi. Ben siyasetin yanı sıra bir işkadınıyım. Bu sayıları bir iş insanı verebilir. Bakın evliliğimizde birinci bir sene her şey çok güzeldi, benim ayağım yerden kesilmiş üzereydi. O ruh hali ile bana “Şirketini sürücüye devret, aslında milletvekilisin, ilgi üzerinde” deyince bunu sorgulamadım. Ünsal biz evlenirken ‘Benim ABD’de Yağlıdere prosedürü ile götürdüğüm 3.5-4 kg altınım var’ diyordu.
(Yağlıdere prosedürü burada bir emanetçiye bırakılıp orada öbür bir emanetçinin aldığı ortada iki kurul alınıp verildiği, böylece yurt dışına para ve mal çıkarıldığı bir yöntemmiş-na)
“ESKİ EŞİ VE ABD’DEKİ ÇOCUKLARI ÜZERİNE SAYISIZ MAL ALDI”
Zehra Taşkesenlioğlu buradan itibaren Ünsal Ban’ın ABD’de yaşayan iki çocuğu ve eski eşinden bahsetmeye başladı.
“En büyük yanlışım evlilik içinde aptal olmamdı” diyerek ayrıntılarıyla bana Ban’ın eski eşinin ve çocuklarının üzerine aldığı mal varlıklarından bahsetti.
Türkiye’nin farklı noktalarında meskenler, emlak, yurtdışında çeşitli gayrimülkler…
Hatta Zehra Hanım kendisi ile evliliğinin de bir proje, Taşkesenlioğlu’nun nüfuzundan faydalanıp mal ve para transfer etmek için kurduğu bir düzenek olduğunu söyledi. Eski eşi ile Ünsal Ban’ın boşanmasının bile kağıt üzerinde olabileceğini ileri sürdü ve eski eşinin hala Ban soyadını kullandığını vurguladı.
Peki ya Sedat Peker’in savlarını doğrulayan ve Taşkesenlioğlu’nun ağabeyi ile görüşmesi için aracılık ettiğini ve rüşvet çarkının içinde olduğunu söyleyen Mine Tozlu Sirener? Mine Hanım’ın söyledikleri açıkçası bana inandırıcı gelmişti o süreçte.
Zehra Hanım’ın söyledikleri ile Sirener’in savları birbirine zıt.
“Ben daha evvel de söyledim, kendisini Erzurum Hınıs’ta bir sefer gördüm. (O esnada bana telefonundan kendisini Mine Tozlu Sirener ile görüştüren Yılmaz isimli bireyden olduğunu söylediği bir whatssapp bildirisini da gösterdi.)
Sonra devam etti: “O bayanla ilgili şimdilik susuyorum, her belgeyi teker teker açacağım.”
ONCA TUHAF HABER, VAHİM ARGÜMANLAR… BUNLARIN ORTASINDA HER ŞEYDEN BİHABER OLUNABİLİR Mİ?
“Bir gün bir Hoca aradı, Ünsal bir şirketten 1 milyon dolar istemiş” dedi, kimi arkadaşlarım da vakit zaman gelip “Bir dedektif tut, zira şirketleri halka arz etmek için Ünsal’ın para istediğini duyuyoruz” diyorlardı.
Milletvekili olduğum için hiçbir şey yapmadım, dedektif tuttuğum duyulsa haber olur, yürek edemedim galiba. Ben uzun vakittir avaz avaz susuyorum! Bir de Ünsal, ben sorunca o denli şeyler anlatıyor, o denli ikna edici konuşuyordu ki…
Bir halde kendimi kandırıp hayatıma devam ediyordum.
Şubat ayında birinci defa avukata gittim. Mart ayında annem vefat etti. Tam o sıralarda oğlu ve kızına Atina’dan 650 bin dolarlık mülk almış.
Yatların kıssası nedir, diye soruyorum…
2019’da yeni evlenmiştik, babası vefat etti. 10 gün sonra Atina’ya tatile gittik. Dönünce “Ben sana yat alayım” dedi. Biz başörtülü hanımlar için tekne mahremiyet yaşatan bir olay, bayan kaptan bulunca özgür olursunuz Nagehan Hanım, istediğiniz yerde denize girersiniz. Birinci olarak 1 milyon 750 bin TL kıymetinde yat aldık, Bodrum’daydı. Ancak astarı yüzünden değerli oluyor, liman vergisi, kaptan vs… Geçen sene sattık onu.
Peki Temmuz ayında alınan milyonlarca Euro kıymetinde yat hadisesi nedir Zehra Hanım, diyorum…
O çok değerli tekneyi alırken bana hiç haber vermedi. Zati ben artık boşanma kademesine gelmişim neden bu türlü bir yat almasını isteyeyim Nagehan Hanım? Benim o kadar paradan haberim yok.
Sonra anladım ki Ünsal, parayı bağlayıp aklamak istiyor.
“ÖNCE İFTİRA ATTI”
Temmuz ayında bana gelip “Şerefsiz abin seni ve beni bir bayana anlatmış” dedi. Bahsettiği Mine Tozlu Sirener.
Abim vazifedeyken Sirener’e randevu vermemiş, diğerleri görüşmüşler lakin eminim birçok kişi üzerinden randevu talebinde bulundu. Abim vazifesi bittikten sonra görüşüyor, bayanı ağabeyime Küçükçekmece Savcısı götürmüş.
“Ama ben tacizin, tecavüzün, aldatılmanın her türlüsünü yaşamış bir bayanım Nagehan Hanım. Şimdilik kıssanın bu boyutu ile ilgili daha fazla ayrıntı vermeyeyim. Kendi öyküme odaklanmak istiyorum öncelikle. Bakın bir çok isim ortaya atıldı, ben Serkan Taranoğlu ismini bile bilmiyordum, tek bir kayıt, bir görüşme gösterebiliyorlar mı? Hayır.”
“BEN ÇİLİNGİR OLARAK KULLANILMIŞIM”
Şimdi geriye dönüp bakıyorum, ben çilingir olarak kullanılmışım. Bakın size şunu da göstereyim Nagehan Hanım (Telefonundan bir whatssapp bildirisi daha çıkarıyor. Onu da buraya koyuyorum.) Muğla’dan arayan bir bayan, Muğla’da Ramazan Bayramı sonrası alınan 80 dönüm yerin tapularından bahsediyor, argümana nazaran eski eşinin üzerine alınmış.)
Zehra Taşkesenlioğlu üç saate yakın süren konuşmamızdan sonra durup şöyle diyor: “Çoluğum, çocuğum yok, bir annem vardı, onu da kaybettim. Benim o denli fazla bir paraya gereksinimim yok ki Nagehan Hanım. Kendi yağında kavrulan birisiydim. Bankada 2.5 kilo altınım var, o kadar. İnanın, bu 2.5 kilo altın dışında hiçbir servetim yok Nagehan Hanım. Ancak gözüm parada değil. Bana bu kadar ağır iftiraların altında kalmak çok ağır geliyor. Artık kime inanacağımı, ne düşüneceğimi bilemez hale geldim. Karşıma çıkan her bayana ‘Acaba kocaları onlara benim yaşadıklarımı yaşatır mıydı? Bunlar neden benim başıma geldi?’ diye soruyorum.”
YAZININ TAMAMI
